Prostat kanseri, erken evrelerinde genellikle belirti vermeyen ve erkeklerde en sık görülen kanser türlerinden biridir. Çoğu prostat kanseri vakası, rutin doktor kontrolleri sırasında parmakla rektal muayene veya PSA (Prostat Spesifik Antijen) testi sonuçlarına dayanarak tespit edilir. Prostat kanseri şüphesi uyandıran durumlarda, ultrason eşliğinde rektal yoldan yapılan iğne biyopsisi ile kesin teşhis konulur. Bu biyopsi işlemi sırasında 18 G çapında bir iğne kullanılarak prostat dokusundan örnek alınır. Prostat Kanserinin Belirtileri ve Teşhisi Prostat kanseri genellikle belirti vermemekle birlikte, ileri evrelerde aşağıdaki belirtiler görülebilir:
Prostat kanseri teşhisi, parmakla rektal muayene ve PSA testi ile başlar. Şüphe durumunda, ultrason eşliğinde yapılan iğne biyopsisi ile kesin teşhis konulur. Bu biyopsi işlemi sırasında, prostat dokusundan örnek alınarak patolojik inceleme yapılır. Prostat kanseri, prostat bezinin dışına yayılmamışsa cerrahi müdahale ile tedavi edilir. Radikal prostatektomi adı verilen bu ameliyat sırasında, prostat bezi ve çevresindeki bazı dokular çıkarılır. Gerektiğinde bölgesel lenf bezleri de alınabilir. Ameliyat, açık veya laparoskopik (kapalı) yöntemle yapılabilir. Laparoskopik ameliyat, 90 gramın altındaki prostatlar için tercih edilir. Deneyimli bir cerrah tarafından gerçekleştirildiğinde, kapalı ameliyatın sonuçları açık ameliyat kadar başarılıdır. Kapalı ameliyatın avantajları arasında daha kısa hastanede kalış süresi ve daha az rahatsızlık bulunur. Robotik Cerrahi ile Prostat Kanseri Ameliyatı Robotik cerrahi, prostat kanseri ameliyatlarında giderek daha yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Bu teknikte, cerrah robotik kolları kullanarak ameliyatı gerçekleştirir. Robotik cerrahinin avantajları arasında:
Robotik cerrahi, yüksek hassasiyet ve üç boyutlu görüntüleme imkanı sağlar. Bu sayede cerrah, prostat çevresindeki damar ve sinir yapılarına zarar vermeden ameliyatı gerçekleştirebilir. Ancak, robotik cerrahi sonrası bazı hastalarda idrar kaçırma ve sertleşme sorunları görülebilir. Bu komplikasyonlar, deneyimli cerrahlar tarafından yapılan ameliyatlarda minimize edilir. Ameliyat Sonrası Yaşam ve Takip Prostat kanseri ameliyatı sonrası hastaların düzenli kontrolleri önemlidir. Ameliyat sonrası iyileşme süreci kişiden kişiye değişmekle birlikte, genellikle birkaç hafta içinde normal aktivitelerine dönebilirler. Ameliyat sonrası dönemde dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:
Prostat kanseri tedavisinde erken teşhisin önemi büyüktür. Bu nedenle, özellikle 40 yaşını geçmiş erkeklerin düzenli doktor kontrollerini ihmal etmemeleri gerekmektedir. Prostat kanseri ameliyatı sonrası yaşam kalitesini artırmak ve hastalığın nüks etme riskini azaltmak için doktor tavsiyelerine uyulmalıdır. |
Avşar
13 Temmuz 2024 CumartesiPSA testi sonuçlarına dayanarak prostat kanseri teşhisi konulan biri olarak, iğne biyopsisi sırasında kullanılan 18 G çapındaki iğne hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu biyopsi işlemi acı veriyor mu?
Cevap yazAdmin
13 Temmuz 2024 CumartesiMerhaba Avşar,
PSA testi sonuçları prostat kanseri teşhisi için bir başlangıç noktası olabilir, ancak kesin teşhis için genellikle biyopsi gerekir. Biyopsi sırasında kullanılan 18 G çapındaki iğne, prostat dokusundan örnek almaya yönelik olarak tasarlanmıştır. Bu işlem genellikle lokal anestezi altında yapılır, bu nedenle hastalar genellikle sadece bir miktar baskı ve hafif rahatsızlık hissederler. Ancak, herkesin ağrı eşiği farklı olduğu için bazı insanlar işlemi daha rahatsız edici bulabilir. Prostat biyopsisi sonrasında hafif kanama ve rahatsızlık yaşanması normaldir, ancak bu belirtiler genellikle kısa süre içinde geçer. Herhangi bir endişeniz varsa, doktorunuzla bu konuyu detaylıca konuşmanız iyi olur.
Sağlıklı günler dilerim.